İlk Doğa Filozofları

Felsefe tarihini incelediğimizde bazı dönemlere ayrıldığını görürüz. Bu dönemlerden ilki Presokratik yani Sokrates öncesi dönemdir. 

Sokrates öncesi dönem ve dolayısıyla felsefe çağı doğa felsefesi ile açılmıştır. Temel kavramsal çerçevesi ile panteist (evrenin ya da doğanın tanrı ile aynı olduğu görüşü) ve hylozoist (maddenin canlı olduğu görüşü)  görüşlerde ortaya çıkan ilk felsefe yalnızca doğayı kendi kendisi ile açıklama amacıyla değil her şeyin kendi ilk nedeni maddi olarak alındığı için de maddeci kavrayışla başlamıştır. Evrenin yapısına dair maddeci soruşturma Yunan düşüncesinin eskiden beri gelen ‘hiçten hiçbir şey meydana gelmez’  görüşüne bağlanmıştır.

Presokratik filozoflar yani ilk doğa filozofları her şeyden önce bir görünüş-gerçeklik ayrımı yapmış ve görünüşlerin ya da fenomenlerin gerisinde keyfilik ve gelişigüzelliğin değil de temel ve düzenli bir yapının var olduğuna inanmışlardır. Bu yüzden her biri çeşitli kuramlar ortaya atmıştır. Thales’in suyu, Anaksimandros’un apeironu,  Anaksimenes’in havası, Pisagorcuların sayılar kuramı, Herakleitos’un söz akıl dünya düzeni olarak Logos’u, Ksenofanes’in monoteist görüşü,  Parmenides’in şeylerin doğası olarak oluşu-değişimi-hareketi yadsıyan düşünce ile varlık özdeşliği savı, Zenon’un aporie ve anonomieleri, Empedokles’in evrenin oluşumuna dair dört unsur teorisi, Anaksagoras’ın Nous kavramı, Demokritos’un atom teorisi işte bütün bu filozofların spesifik kuramsal atılımlarında kalkış noktası olarak doğayı temel alan kavramsal belirlemeleri her şeyden önce gerçekliğin arayışında dış dünyaya yönelen zihnin nedensel işleyişinin mitolojik düşünce ve tasarım değerlerinden arınarak bilimsel bir görüş oluşturma çabasını yansıtmıştır.

Bu Filozoflar çevrelerindeki çokluğu fark etmişler ve bu çokluğun ancak ve ancak onun kendisinden çıktığı ya da türediği bir birliğe indirgenebildiği zaman anlaşılır hale gelebileceğini düşünmüşlerdir. Fakat burada birliğin bir tanrısal varlık olduğu düşüncesi yoktur. Zira başlangıçta da dediğimiz gibi Yunan düşüncesinde ‘hiçten hiçbir şey meydana gelmez’ görüşü vardır.  Dolayısıyla onların kuramları teolojik düşüncenin ilk sebep problemini işleyen bir yanıt değildir.  Örneğin İlk filozof olarak geçen Thales’in arkhesi ilk başlangıç probleminden ortaya çıkmamıştır. Thales her şeyin arhkesi sudur görüşü ile Tanrıdoğum varsayımı ile özleşen bir Evrendoğum kuramı ileri sürmemiştir. Yani ona göre her şey sudan meydana gelmemiştir, her şeyin özü sudur. Thales etrafındaki çokluğun yapıtaşını oluşturan bir birliğin varlığını ortaya atmıştır. Yine Presokratik filozoflardan Aneksimenes’e göre her şeyin biricik ve sonsuz temel öğesi havadır. Ona göre de madde yoktan var olmamış, hava maddelerin temel yapıtaşını oluşturmuştur.

Sokrates öncesi dönem de kendi içerisinde dört dönem ya da okula ayrılmıştır.  Bunlardan ilki Milet Okulu, ikincisi Pythagorasçı Okul, bir diğeri Elea Okulu ve sonuncusu Plüralistlerdir. 

Milet Okulu, M.Ö 6.yüzyılda İyonya aydınlanması ile kurulmuş bir düşünce okuludur. Felsefe tarihinde hem felsefenin başlangıç evresini oluşturur, hem de doğa felsefesi olarak adlandırılan felsefi eğilimin öncüsüdür. Temsilcileri Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes’tir.

Pythagorasçı Okul  M.Ö. 6. yüzyılın ikinci yarısında Güney İtalya’da, Kroton’da Pythagoras tarafından kurulmuş, İlk Çağ Yunan felsefesinde, İyonya’da kurulmuş olan Doğu geleneği(Milet Okulu) karşısında, Batı geleneğini temsil etmiştir.

Elea Okulu, İtalya’nın batı kıyılarında yer alan Alento Irmağı’nın denize döküldüğü yerde kurulan ve bir Yunan kolonisi olan Elea (Elaia) kentinde kurulmuş bir felsefe okulu olduğu için bu adı alan ilk felsefe okullarının en önemlilerinden biridir. Kurucusu Parmenides’tir. Parmenides’in çağdaşı ve karşıtı olan Herakleitos bu okulun mensubu değildir ancak felsefe tarihinde bu okullla beraber anılmıştır. Zira ne kadar karşıt olurlarsa olsunlar felsefe tarihinde değişme problemini ele alan ilk düşünürler Herakleitos ve Elea Okulu temsilcileridir. 

Plüralistler dönemi ise kendilerinden önceki monist filozofların evrenin temeline tek bir arkhe koyan düşüncelerinden farklı olarak, varlığın temeline ikiden fazla arkhe koyan felsefi kişiliklerin dönemidir. Anaksagoras ve Demokritos bilinen temsilcilerindendir.

Bir sonraki yazımızda Milet Okulu’nun ilk temsilcisi olan Thales’i inceleyeceğiz. Yeni yazımızda görüşmek dileğiyle….

KAYNAKÇA:

https://aktiffelsefebursa.org/empedokles-ve-anaksagoras/

Kılıçarslan T.T. (2003) İlk Felsefi Önermenin Onurunu Taşıyan Thales. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitütüsü: İstanbul

https://antikyunandunyasi.wordpress.com/sokrates-oncesi-donem-m-o-700-m-o-335/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Milet_Okulu

https://www.felsefe.gen.tr/pisagorculuk-nedir-pisagor-okulu-pisagor-akademisi/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Elea_Okulu

Aktiffelsefe Araştırma Grubu


Doğu ve batı felsefelerini ve kültürlerini incelediğimiz felsefe seminerlerimize katılmak isterseniz de buraya tıklayarak ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz. Bu arada seminer konularımızı incelemek için Felsefe Seminerleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız:

gtag('config', 'AW-802439404');