Binlerce Yıllık Hint Bilgeliği Destanı

Kitap Arka Kapak Tanıtım Yazısı:
‘’Tüm varlıklar için gece olan, bilge için uyanma vaktidir. Diğer varlıkların uyanış vakti de
gören bilge için gecedir.
Nasıl nehirler okyanusa kadar akar ama okyanus taşmazsa, huzura ermiş olan kişi de
arzulardan etkilenmez.’’
Doğu bilgeliğinin en önemli kaynaklarından ve dünyanın en çok dile tercüme edilen
kitaplarından biri olan Bhagavad Gita – ‘’Kutsalın Şarkısı’’ ‘’Büyük İnsanlığın Öyküsü’’ olan
Mahabharata Destanı’nın bir bölümünü oluşturur.
Bhagavad Gita, kitabın kahramanı Arjuna’nın büyük savaş öncesi yaşadığı çelişki nedeniyle
arkadaşı, arabacısı, hocası Krişna ile arsında geçen diyalogları aktarır.
Metin binlerce yıllık bir geçmişe sahip olsa da, Krişna’nın verdiği cevaplar her gün iç çelişkiler
yaşayan bizler için zor zamanlarda başvurabileceğimiz bir kaynaktır.

Aşağıda bu kitaptan derlenmiş alıntılar bulacaksınız.

&&&&
“Bilgeler ne yaşayanlar ne de ölenler için üzülürler…
Soğuğu ve sıcağı, zevk ve acıyı getiren maddeyle birliktelik geçicidir, gelir ve gider…
Gerçek olmayanın varlığı yoktur. Gerçek olansa hep vardır. Şeylerin özünü gören, ikisinin de
gerçeğini algılamış demektir.”

&&&&
“Duyu nesnelerinden ilham alan kimse bunlara bağlanır; bağlılıktan arzu doğar, arzudan
öfke doğar;
Öfkeyi yanılsama takip eder, yanılsama hafızayı karıştırır; karışmış bir hafıza aklı mahveder,
aklın mahvolmasıyla da insan bozulur.
Oysa BEN’in hâkimiyeti altında, duyu nesneleri arasında bağlanmadan ve nefret etmeden
dolaşan disiplinli kişi huzur içindedir.
Bu huzurda tüm acılar kaybolur; çünkü kalbi huzurlu olanın Aklı kısa sürede dengeye ulaşır.”
&&&&
“Bütün varlıklar için gece olan disiplinli kişi için uyanma vaktidir;  diğer varlıkların uyandığı
vakit de gören bilge için gecedir.*
Nasıl tüm nehirler suyla dolu okyanusa akar ama okyanus taşmazsa, huzura ermiş olan kişi
de arzulardan etkilenmez. Oysa tutkulu kişiler için durum böyle değildir.

Tüm arzulardan arınan, bencilce istekleri olmayan kişi Huzura kavuşur.”

  • Bilge sıradan bir kişinin görmediği şeylere karşı uyanıktır ve gözleri sıradan gözlerin kapalı
    olduğu gerçeklere açıktır. Aynı şekilde çoğunluğun gerçek saydığı şeyler Bilge için
    yanılsamadır.
    &&&&
    ” ‘Eylem nedir, eylemsizlik nedir?’ bilge kişiler bile bu soru karşısında bocalarlar. Bu yüzden
    sana, seni kötülükten kurtaracak eylemin ne olduğunu açıklayacağım:
    Eylemi, yanlış eylemi ve eylemsizliği ayırt etmek önemlidir. Eylemin yolu gizemlidir.
    Eylemsizlikteki eylemi ve eylemdeki eylemsizliği gören kişi bilgedir ve tüm eylemlerinde
    uyumludur.
    İşleri arzudan arınmış, eylemleri bilgelik ateşinde yanmış olan kişi, âlimlerin bilge saydığı
    kişidir.
    Eylemin meyvesine olan bağından kurtulmuş kişi her zaman hâlinden memnundur, bir yere
    sığınma ihtiyacı duymaz, hiçbir şey yapmaz ama eylemde bulunur.
    Hiçbir şey ummadan, zihnini ve benliğini kontrol altında tutar, tüm açgözlülüğü terk etmiş
    şekilde, yalnızca bedeniyle eylemde bulunur.”
    &&&&
    “Dünyada bilgelik kadar arındırıcı bir şey yoktur; yogada mükemmelleşmiş olan vakti
    geldiğinde onu İLAHİ BEN’de bulur.
    Bağlılıkla dolu olan kişi bilgelik kazanır ve duyularına hâkim kişi olur; bilgelik kazandıktan
    sonra da kısa sürede Yüce Huzur’a ulaşır.”
    &&&&
    “Yoganın uyuma soktuğu, kendini saflaştırmış olan, İLAHİ BEN tarafından yönlendirilen,
    duyuları dizginlenmiş kişinin İLAHİ BEN’i tüm varlıkların İLAHİ BEN’idir; eylemde bulunur
    ama etkilenmez.
    Uyum içinde olan, şeylerin özünü bilen kimse, ‘Ben bir şey yapmıyorum’ diye düşünür;
    görürken, duyarken, dokunurken, koklarken, yerken, hareket ederken, uyurken, nefes
    alırken,
    Konuşurken, verirken, alırken, gözlerini açıp kaparken ‘Duyular duyu nesneleri arasında
    geziniyor’ der.”
    &&&&
    “Benliği dış temaslara bağlı olmayan ve mutluluğu İLAHİ BEN’de bulan kimse, yoga
    aracılığıyla benliği SONSUZ OLAN ile uyum içine girmiş hâlde bozulmayan mutluluğu yaşar.
    Temaslardan doğan mutluluklar acının beşiğidir çünkü bunların başı ve sonu vardır; bilge kişi
    bunlarla mutlu olmaz.
    Dünyaya göğüs gerebilen kimse, bedenden, arzu ve tutkuların gücünden kurtulacak, uyum
    kazanacak ve mutlu bir insan olacaktır.
    İç mutluluğa, iç neşeye sahip kimse, SONSUZ OLAN’a dönüşen bu Yogi, SONSUZ OLAN’ın
    Huzuruna erer.”
    &&&&
    “Yoga çalışan bir bilge için eylem araç anlamına gelir. Aynı bilge yoga’nın tahtına çıktığında
    dinginlik onun aracı olur.
    Bir kişi duyu nesnelerine veya eylemlere hiçbir bağlılık duymadığında, gelecek için planlar
    yaptıran arzulardan vazgeçtiğinde, yoga tahtına çıkmış demektir.

Kişi, benliğini İLAHİ BEN ile yükseltsin ve benliğinin karamsarlığa düşmesine izin vermesin;
çünkü aslında İLAHİ BEN benliğin dostudur ve aynı zamanda onun düşmanıdır.
İLAHİ BEN, yenmiş olduğu benliğin dostudur; ancak kontrol altına alınmamış benlik için
gerçek bir düşman gibidir.”
&&&&
“Bir Yogi’nin kontrol altına alınmış zihni rüzgârsız bir yerde lambanın alevinin titrememesine
benzer. İLAHİ BEN’in yogası içine işlemiştir.
Böylece zihni yoga pratikleri ile sakinleştirilerek dinginliğe erer ve İLAHİ BEN’i ile İLAHİ BEN’i
görür. İLAHİ BEN’de bulunarak memnun olur.
Böylelikle Sezgisel Aklın, duyuların ötesindekini kavramasıyla ilahi sevinci yaşar. Ne zaman
ki O’na ulaşır, artık Hakikat’ten uzaklaşmaz.”
&&&&
“Acılar nedeniyle Birlikten ayrılma Yoga ile giderilebilir. Bu durumda Yoga, sağlam inanca ve
mutsuzluğa düşmeyen zihne sıkıca tutunmalıdır.
İmajinasyondan doğan tüm arzuları terk ederek, zihinle dört bir yandan saldıran duyuların
hepsini dizginleyerek, yavaş yavaş dinginlik kazanmasını sağla. İradenin hâkim olduğu
Sezgisel Aklın araçlarıyla Zihnin İLAHİ BEN içine karışmasını ve hiçbir şey üzerinde
düşünmemesini sağla.
Hareketsiz duramayan ve kararsız zihin ne zaman dışarıya doğru yönelirse, BENLİK’in
kontrolü altına alınarak geri çekilmelidir.
İlahi Sevinç zihni huzur içindeki Yogi içindir. O ki tutkusal doğası yatışmış, SONSUZ olanın
doğasından gelendir.”
&&&&
“Yoga ile uyumlaşan benlik, İLAHİ BEN’in her varlıkta bulunduğunu ve her varlığın İLAHİ
BEN içinde bulunduğunu görür, her yerde hep aynısını görür.”
&&&&
“Arjuna:
Zihin durmak bilmez, sakin ve dingin kalamaz, çok hareketlidir, ey Krişna. Aceleci, güçlü ve
dizginlenmesi zordur. Ona hâkim olmak rüzgâra hâkim olmak kadar zordur.
Krişna:
Zihni dizginlemek zordur ve o durmak bilmez ancak sürekli uygulamalarla ve arzulardan
uzaklaşarak dizginlenebilir.
Kontrolsüz bir benlik için Yoga’ya ulaşmak zordur. O’na ancak İLAHİ BEN’in kontrolünde ve
düzenli yönlendirilen çaba ile çalışarak ulaşılabilir.”

&&&&
“Krişna dedi ki: …Saf eylemin dünyalarına ulaşıp orada çok uzun yıllarca kalıp da yogadan
çıkan kişi saf ve huzurlu bir evde yeniden dünyaya gelir.
Hatta bilge bir Yogi ailesinde bile doğabilir ama bu dünyada böyle bir doğuma ulaşmak çok
zordur.
Burada önceki bedenine ait olan nitelikleri yeniden kazanır ve yeniden mükemmelleşmek için
bunlarla çalışır, ey Kuruların neşesi.
Önceki pratikler nedeniyle karşı konulmaz biçimde hızla ilerler. Sadece yoganın ne olduğunu
bilmek isteyen, hatta yogayı araştıran kişi bile Brahmik sözlerin* ötesine geçer…”

&&&&
“Krişna dedi ki: Doğadaki üç nitelik; uyumluluk, hareketlilik ve miskinlik benden gelir. Ancak
ben onlarda bulunmam, onlar Bende bulunur.
Bütün bu dünya, bu üç nitelikten kaynaklanan üç yaradılış özelliği ile yanıltılmıştır. Benim
bunların hepsinin üzerinde ebedi ve bozulmaz olduğumu bilmez.
Nitelikler aracılığıyla yarattığım İlahi Yanılsamayı aşmak zordur. Bana gelenler bu
yanılsamanın ötesine geçerler.
Kötülükler yapan, değersiz insanlar bana ulaşamazlar. Onlar, şeytani varlıkların doğasını
benimsemiş ve akılları yanılsama ile tahrip edilmiş olanlardır.”
&&&&
“Krişna dedi ki: Akıldan yoksun olanlar benim ebedi, bozulmaz, mükemmel İlahi Doğamı
bilmeksizin aşikâr edilemez varlığımın tezahür ettiğini düşünürler.
Kendi yarattığım Yanılsama içinde bulunanlardan biri değilim. Bu yanılsama içindeki dünya
benim doğmamış ve ölümsüz olduğumu bilmez.
Geçmişte var olan, şu anda bulunan ve gelecekte var olacak tüm varlıkların bilgisine sahibim
ey Arjuna, ama hiçbiri beni bilmez.
Çekimden ve itimden kaynaklanan zıtlıkların neden olduğu aldanış nedeniyle, ey Parantapa,
tüm varlıklar bu evrende tamamıyla yanılsama içinde bulunurlar.
Ancak içinde günahların ve kötülüklerin sona erdiği saf eylemlerin insanı, zıtlıkların
dualitesinin aldatıcılığından kurtulmuş olarak bana tapar. O sadakati için söz vermiş olandır.”
&&&&
“Gerçek Bilgelik sürekli pratikten daha iyidir; Bilgelikten de daha iyi olan tefekkürdür*
tefekkürden de iyi olan eylemin ödüllerinden feragat etmektir; feragat etmek huzura götürür.”

*tefekkür: Meditasyon

gtag('config', 'AW-802439404');