Çocukken, hele 4-5 yaşlarındayken hepimizin bir dolu nedenleri, nasılları vardı. Bu neden böyle? Nasıl öyle oldu? Niye böyle düşünüyorsun? Ve daha niceleri… Sonra belki büyüklerimizin bıkkın cevaplarından, belki sorularımıza gerçek manada yanıt bulamadığımızdan vazgeçtik hepsinden.  Sorgulamadan yaşamaya alıştık, meraklarımızı yitirdik. Halbuki hayatımızda belki de temeli oluşturan birçok şeyin nedenini nasılını bilmiyoruz.

İşte çocuklar için felsefenin kurucusu olarak kabul edilen Matthew Lipman da bu vazgeçişimizi fark etmiş. Üniversitede eğitim verirken öğrencilerinin düşünsel yetilerinin eksikliklerinden yola çıkarak felsefe eğitiminin çocukluk döneminde alınması gerektiğini ileri sürmüştür. Çünkü çocuklar aramızda en çok merak eden, belki de eleştirel düşünme becerisine en çok sahip olanlardır. Zira düşündüğümüz zaman onların da tıpkı filozoflar gibi cesaretli olduğunu, yaşadıkları dünyayı merak ettiklerini, meraklarını kendilerine dert edindiklerini, çevrelerini keşfettiklerini, çeşitli sorularla dünyayı anlamaya çalıştıklarını görürüz. 

Thomas Wartenberg de doğal merak ile dünyaya gelen çocukların doğal filozoflar olduklarını belirtmektedir. Ona göre doğal filozof olan çocukların yaratıcı bakış açısı desteklenmelidir. Bu da ancak çocuklara erken yaşta verilecek felsefe eğitimi ile mümkün olacaktır.

Bu felsefe eğitiminin temellerini Amerika’da 1960’ların sonunda az önce de bahsettiğimiz Matthew Lipman geliştirmiş ve 1970’lerde Amerika’da bir eğitim programı olarak ortaya çıkarmıştır. Matthew Lipman tarafından ileri sürülen bu program felsefe ve çocukluk kavramları arasındaki ilişkiyi içermektedir. Ona göre eğitim sistemine girdiklerinde çocukların doğal merakları ve hayal güçleri azalmaktadır. Bu, okullardaki ortamın özgür düşünmeden uzak olmasından kaynaklanmaktadır. Zira okullarda çocuklara bir merak aşılamaktan ziyade ezberci bir mantıkla bir disiplini empoze etmek yaklaşımı hakimdir. Bu yüzden de Lipman’a göre anaokuluna merakla başlayan öğrenciler okula girdiklerinde sahip oldukları bu beceriyi korumayı ve geliştirmeyi başaramamaktadır. Lipman, çocuklar için felsefe eğitiminin özellikle felsefi hikayeler yoluyla çocukların düşünmesi ve tartışması şeklinde olabileceğini savunmuştur.

Felsefe çocuklar içindir. Tıpkı hayat gibi felsefe de bir oyundur. Çocuklar düşüncelerle, kelimelerle, nesnelerle oynarlar. Çocukluğumuzu yitirdiğimizde hayat bize ağır gelir ya işte o zaman felsefe de gereksiz bir alana dönüşür. Kelimelerle oynamayı unutmadan düşünüp tartışabildiğimiz sürece çocuk kalacağız ve belki de filozofluğa ulaşabileceğizdir. Bu yüzden çocuklar için felsefe eğitimi ne felsefe tarihini öğretmeye ne de metin okumaya yönelik akademik bir felsefe eğitimidir. Çocuklar için felsefe, düşünme eğitimidir. Bu eğitimle zaten düşünüp sorgulayabilen çocuğun bu becerisini geliştirmeleri amaçlanmaktadır.

Çocuklarla felsefe eğitiminin yöntemi temelini Yunan filozof Sokrates’in diyaloglarından almaktadır. Sokrates, diyaloglarında belli bir kavramın anlamını sorgulamakta, daha sonra örneklerle tanımlanmasını istemekte, tartışmacıyı kavramın genel bir tanımını yapmayı yönlendirmektedir. Onun felsefesinde bilgi zaten vardır, amaç var olan bilgiyi doğurtmaktır. Çocuklar da doğal filozoflar olarak zaten sorgulayan kişiler olduklarından onlarda Sokrates’in doğurtma yöntemini kullanmak fazlasıyla kolaydır.

Özetle; çocukların felsefe etkinliklerinde bulunması onlara doğru düşünme, kendini ifade etme, yargıda bulunma, tartışmaya katılma eğitimi sağlayacaktır. Çocuklar arkadaşlarıyla birlikte tartışma etkinliğinde bulunmanın sorumluluğunu paylaşacak ve farklı bakış açılarını keşfederek farklı görüşlere saygılı olmayı öğreneceklerdir. Felsefe yaklaşımı çocukların gördükleri, yaşadıkları hakkında körü körüne kabullenme yerine sorgulayıcı, araştırıcı olmalarını, doğru-yanlış hakkında yargıda bulunarak kendilerini değerlendirebilmelerini, kendilerini güzel olana yönlendirebilmelerini ve etik değerleri kazanmalarını destekleyici niteliktedir.

İşte tüm bu saydığımız sebepler yüzünden eğer etrafta sorular sorabilen bir çocuk varsa onu engellemeyelim mümkün olduğunca daha çok sormasını teşvik edelim. Ve pek tabii içimizde hala sorular soran bir çocuk varsa en çok da onu destekleyelim. İçimizdeki filozof çocuğun sorularını duyabilmek dileğiyle…

KAYNAKÇA:

  • Özkan B. (2020). Çocuklar İçin Felsefe Neden Önemlidir? Ulusal Eğitim Akademi Dergisi

Aktiffelsefe Araştırma Grubu


Doğu ve batı felsefelerini ve kültürlerini incelediğimiz felsefe seminerlerimize katılmak isterseniz de buraya tıklayarak ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz. Bu arada seminer konularımızı incelemek için Felsefe Seminerleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız:

gtag('config', 'AW-802439404');