İncele

“Her insan, kendisine nereden gelip nereye gittiğini sorar… Amerikan halkları da dâhil olmak
üzere eski dünyanın bütün halkları tufanlardan bizlere bu konuda çok açık bir hikâye bırakmıştır.
Biz, Ankor isimli bir prensi, bir filozofu, bir insanı Atlantis kıtasının son parçasında bedenleştiriyoruz. Olay günümüzden yaklaşık 11.500 yıl önce cereyan etmektedir. Hiç şüphesiz ki olayın örgüsü okuyucu tarafından kurulacaktır çünkü başlangıçta belirtilen soru hepimizi hala meşgul etmektedir. Evet, her birimiz kalbimizde bir “Ankor” taşıyoruz. Bu hikâye birçoğunun onu bulmasına yardım edecektir. Atlas Okyanusu, içinde batmış olan bir medeniyetin varlığı hakkında yeterince inandırıcı delilleri bize henüz teslim etmedi. Teslim etmişse bile bu deliller müzelerimizin bazı köşelerinde yatıyor ve biz onları fark etmiyoruz. Ne olursa olsun insan düşüncesi, astronotlardan önce Ay yüzeyinde yürümeye başlamış ve zamanın başlangıcından bu yana da denizlerin derinliklerine inmiştir. Bu kez düşüncelerimizle, tıpkı tüm tayfaları ile sulara gömülmüş bir savaş gemisi gibi batan o kibirli kıtanın son parçasına; Poseidonis’e gidiyoruz. O artık, tayfaları ile birlikte var olan bir gemidir; eski bir savaşa ait bir gemi.”

İncele

Epiktetos’un katkılarıyla zenginleşen Stoa Felsefesi, daha sonrasında insan hakları, özgürlük, dünya vatandaşlığı, evrensel kardeşlik gibi yüksek değerlerin temelini oluşturacaktır. Zorluklar karşısında dayanıklı olmak, zihne hâkim olmak, doğaya uygun yaşamak gibi konuları ele alan bu felsefeye bütün dünya, giderek artan bir ilgi göstermektedir. Epiktetos’a atfedilen metinlerin bir derlemesi olan bu eserin, gerçek özgürlüğü keşfetmek isteyen herkese ilham vermesi dileğiyle…

Tanrı, her insana içsel özgürlük bahşetmiştir. Bir evde sevgiyi, bir şehirde uyumu, bir ülkede barışı yaratan ilkeler bunlardır. Nerede olursa olsun bir insana, dışsal şeylerle ilgilenirken Tanrı’ya minnettar olmasını ve neşeli bir şekilde güven duymasını bunlar öğretir.

İncele

Şüphesiz bu ince ancak büyük kitap, içinde barındırdığı bilgeliği ve pratik tavsiyeleriyle kendi içsel dağının doruklarına tırmanmaktan yorgun düşmüş bedenlere ama mutlu ruhlara sahip maceraseverlerin yanlarında ayırmayacağı bir başucu rehberine dönüşecektir.

Antonio Romero

İncele

“Maya, yanılsamayı temsil eden eski bir Doğu Tanrıça’sıdır” diyor Delia Steinberg Guzman. Mayayı hayatın üzerine çekilmiş bir kılıfa benzetebiliriz. Maya da özünde gizemleri bulunduruyor ama o gizemleri olduğu gibi göremeyeceğimiz şekilde kendi kılıfının ardına gizliyor. Bizler, Maya sayesinde acı çekiyoruz ve mutlu oluyoruz, onun sayesinde doğa tüm güzelliği ile bu yanılsamayı yansıtıyor. Maya sadece yapısındaki çeşitlilik ve örtüler sayesinde oyunlar yaratmakla kalmıyor; gece gündüz, mevsimler, yaşam ve ölüm zinciri içerisindeki devirlerle de oyunlar yaratıyor. Rüya görüyoruz bazen, gerçek gibi… Ve bazen de öyle anlar yaşıyoruz hayatta tıpkı bir hayal gibi.

Büyük üstad Delia Steinberg Guzman Yalnızlık, Yaşam ve Ölüm, Taşlar, Bitkiler, Hayvanlar, İnsan, Doğa, Dört Mevsim, Gündüz Ve Gece, Toprak, Hava, Ateş, Hareket, Duygular, Düşünce, Sezgi, İrade, Toplum, İnsan Grupları, Aile, Eğitim,
Bilim, Din, Sanat, Politika, Savaş gibi günlük hayatımızın içindeki konuya Maya’nın gözünden felsefi bir bakış atıyor.

İncele

Pratik tavsiyeleri ve derin öğretileriyle yüzyıllarca manevi yolun birçok yolcusu üzerinde büyük bir etki yapmış olan bu eser, Tibet Budist okullarının eğitim programının vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Bu eserin manevi yolculukta olanlara ilham olması dileğiyle…

Acıdan kurtulmayı dilemelerine karşın,
Herkes acıya doğru koşar.
Mutlu olmayı arzulamalarına rağmen,
Herkes sanki bir düşmanmış gibi cahilce onu yok eder.

İncele

Kitap bize bu kendi dünyamızdan biraz sıyrılıp antik yıllara dönmemizi ve Tibet halkının kültürüne bir kapı açmamızı sağlıyor. Bakalım, Tibet halkı böyle bir yaşama nasıl bakardı? Onlar için “fırsatlar” dolu bir yaşam mümkün değildi, elbet. İklim koşulları çok sert olan bu yörede insanlar hayatta kalmak için belli ve karmaşık olmayan daha doğrudan çözümler bulmalıydılar. Hayata bir anlam yüklemek zorundaydılar; çünkü bizim her geçen gün sayısı artan mağazaların arasından hangi ayakkabıyı alsam diye gezdiğimiz vakitte muhtemelen onlar Himalayalar’ın arasındaki sert iklimde “yarın da hayatta kalabilirsem bu yaşamımın o gününü neye adamalıyım?”, “hayatın anlamı ne?” diye bakıyorlardı. Belki biz de onların felsefelerinden Madam Blavatsky sayesinde ilham alabiliriz ve hayat renkli gürültüsünün ardında sessiz bir anlam yakalayabiliriz.

İncele

Batılı zihinlerin Doğu Edebiyatı ile meşgul olduğu, onun ifade zenginliğine ve muhteşem görselliğine çekildiği, geniş fakat derin hayat felsefesinden ve içerdiği özgeci öğretilerden etkilendiği bir zamanda, bunun gibi kullanışlı ve küçük bir cildin okuyuculara sunulması uygun görüldü. Bu eseri herkes için ilginç ve kullanışlı kılmak için elimizden geleni yaptık. Çabalarımızın iyiyi ve güzeli seven herkes tarafından onaylanmasını umuyoruz ki HAKİKAT gayesinde sonuçsuz kalmasınlar.

İncele

Filozofların dev öğretileri, her yere götürebilmeniz için artık cebinizde.. Büyük yaşam okulunda öğrendiğimiz bir şey vardır ki o da karşılaştığımız engelleri aşmak için bir tavsiye aradığımızda bir filozoftan daha iyi bir dost olmadığıdır. Çünkü onlar kendi deneyimlerinin olgun meyvelerini cömertçe sunan birer dost gibidir, her zaman yardımsever ve aynı zamanda süreklidirler.. Bu minik ama içerik açısında büyük kitapçığı hazırlarken sizleri gerçek dostlarımız olan filozoflar ile tekrar buluşturmak istedik. Dizi Adı: Cep Kitapları Serisi Türü: Felsefe Katkıda Bulunanlar: Nazım Özdemir, Aygül Özdemir Cilt Bilgisi: Şömiz kapak, ciltli Kâğıt Bilgisi: Parlak kuşe Basım Tarihi: Mart 2017 Basım Bilgisi: 1. Basım Sayfa Sayısı: 96 Kitap Boyutları: 9,5*8 cm Kitap Ağırlığı: 50 gr. ISBN No: 978-605-83299-5-9

İncele

Bhagavad Gita dünyanın en uzun destanı olarak bilinen Mahabharata destanı bize kardeş çocukları arasındaki iktidar ve adalet mücadelesini anlatırken Bhagavad Gita çok daha büyük bir mücadeleyi, insanın korkularına, arzularına ve içindeki karanlığa karşı olan savaşı hoca ve öğrencisinin ağzından anlatır. Bhagavad Gita da kendinizi, güçlü ve zayıf yanlarınızı görecek, kendi varlığını fethetmenin eşiğinde olan İç Savaşçı’yı hatırlayacaksınız.

İncele

Herkes kendi çaresine sahiptir. Herkes kendi duygularına ve fikirlerine, hayallerine ve tutkularına sahiptir. Herkesin değişme, daha iyi olma, dünyayı, bulduğundan bir parça daha iyi bırakma arzusu vardır… Ve o noktada, herkeste, tüm bu özellikleriyle, bu şeyleri az ya da çok gerçekleştirmek için canla başla çalışan günlük bir kahraman bulunur.

İncele

Ruhumun huşuyla eğilerek, tıpkı Eski Kitaplar da öğütlendiği şekilde palmiyelerin ayakları dibinde Nil’in suyundan içiyor. Uzaklarda bembeyaz ibis sürüleri kalkıyor ve bir zamanlar amonun Yelpazelerini kımıldatan serin bir esinti çıkarken, Batı Dağı kızıla boyanıyor. Belki de her şey kaybedilmiş değildir ve gelecekte daha az kirlenmiş bir dünyada bir kez daha Tinsel bir Macera yaşanabilir. Teb, fiziksel bir mekan değildir. Teb, bir bilinç halidir.

İncele

Eğitim düzeyimiz ne olursa olsun, iletişim her birimiz için yaşamın temel zorluklarından biri durumunda. Bir sarmal gibi büyüyen sorunlarımızın kökeninde iletişim becerilerimizin çok zayıf olması gerçeği yatıyor. Zor bir durumda nasıl konuşacağımızı, saldırı altında nasıl hareket edeceğimizi, kendimizi nasıl ifade edeceğimizi, iletişimin asıl amacına nasıl hizmet edeceğimizi, yaralamadan ve yara almadan nasıl var olabileceğimizi bilmiyoruz.

İncele

Bu dosya Tibet Ölüler Kitabı ya da Bardo -Thödol u daha iyi anlamamıza yardımcı olacak bir kılavuz olarak düşünülmüştür. Tibet Ölüler Kitabı, Tibet Budizm ine göre ruhun öldükten sonra, öbür dünyadaki yoculuğunun güzergahını anlatır.

Ölünün ruhunun belli bir yolu takip ederek göçtüğü öbür dünya, aslında Kosmosun tümüdür ve ruhun bütün bu Kozmosu içine katmalıdır; bu Kozmos sembolik Mandala figürü ile sembolize edilir.

Ancak Tibetliler için, ölme bilimi aynı zamanda daha iyi yaşama bilimidir de. Bardo -Thödol sadece ölüler için değil, aynı zamanda yaşayanlar için de bir başlangıç kitabıdır. İnsan tüm hayatı sürecince kendini ölüm imtihanına zira ölüm, iyi yaşanırsa, yeniden doğuş döngüsünden kurtulmamızı sağlar.

İncele

Bu kitabı okuyalı – daha doğru bir ifade ile alıştırmalarını yapalı – hayli zaman oldu. Gençken okumuş olmama ve geçen onca zamana rağmen bana şu an gibi geliyor ve bu nedenle herkese tavsiye ediyorum (faydalı olan bir şey varsa birisiyle paylaşmak ve ona hediye etmek kaçınılmaz olur).

– Antonio Romero

İncele

Çoğumuz zaman zaman zihnimizin dağınıklığından, belirli bir konuya odaklanamamaktan şikâyet ederiz. Motivasyonlarımızın zayıf olduğu veya başka engellerin söz konusu olduğu durumlarda potansiyelimizin çok azını kullanabiliriz. Yaşamımızın geneline baktığımızda bu nedenlerle toplamda büyük bir zaman ve enerji kaybı söz konusudur. Bu engellenemeyecek bir durum mudur? Elbette değil…

Elinizdeki kitap, çeşitli egzersizlerin de yardımıyla zihnin çalışma biçimini daha iyi tanıtan ve konsantrasyonu iyileştirmek için yöntemler öneren değerli bir kaynaktır. Bu eserin, kendini geliştirme yolunda aydınlatıcı olması umuduyla iyi okumalar dileriz.

İncele

İsmini Eleusis Gizemlerin’den alan Tragedya; aslen Dionysos-Bakhus ile ilişkili epik hikayelerden kaynaklanmaktadır. Aeschylus’a göre, tragedyanın gelişimi için temel oluşturan tema ya da anafikir, dünyevi şeylere çok az değinebilecek olan, insanüstü bir meseledir.

İncele

Bu kitap keyif, para ya da heyecan nedeniyle değil, insan sevgisi ve idealler için çalışan gönüllülerin oluşturduğu bir takımın tecrübelerini sizinle paylaşmak adına kaleme alındı. İnanıyoruz ki tüm bu tecrübeler, hayatın her alanında etkinliği ve sürekliliği arayan takımların dönüşüm sürecine ışık tutacaktır.

İncele

Bugün İnsan Bilimi üstüne yapılan araştırmalar, hakkında kuşku duyulmayacak bir Mısır koyuyor ortaya. Eski Mısır´ın ruhu, teknik gizemler dışında yeniden ortaya çıkıyo. Mısır bizi büyülüyor, zira eski Mısır Bilimci Jean – Claude Golvin´in söylemekten hoşlandığı gibi “Hepimizde Mısır´dan bir şeyler vardır” 1. Mısır´ı ziyaret eden herkesde sanki unutulmuş bir şeyi yeniden bulmuş hissi uyanır. Mısır bize ebedi gerçekleri hatırlatır ve yapıları kısa bir süre için olsa da onlara bağlanmamızı sağlar.

Peki hafızamıza etki eden bu gizemli güç nedir?

İncele

Dhammapada: Gerçeğe Giden Yol” kitabı kuşkusuz insanlığa ait en değerli eserlerden biridir. Bu kitabı önemli kılan şeylerden biri gerçekte adında gizli. Neden mi? Çünkü hepimiz ne olduğunu bilmesek de ya da doğru kelimelerle ifade edemesek de kendi iç varlığımızın arayışındayızdır. Bu arayış bizi gerçeğe götüren yoldur, kendi gerçeğimize ya da hepimizin gerçeğine. Bu her insan için kaçınılmaz bir durumdur. Aksi hâlde yaşamımızı anlamlı kılacak değerlerden yoksun kalabilirdik.

Şimdi gelin, birlikte bir yolculuğa çıkalım ve Buda’nın sunduğu “gerçek yol”da, irademizi güçlendirerek, kalbimizi büyüterek ve yaşam coşkumuzu parlatarak bu kitabın içindeki derin ama bir o kadar da sade ve içten anlamı bulmaya çalışalım!

İncele

Bu kitap, Engizisyon terörü ortasında çağların bilgeliğini korumak ve Hocasının Aşk mesajını yaşatmak için Ortaçağ karanlığında çalışan, Hermetik Kardeşliğin bir üyesi, genç bir simyacı olan Pablo Simon’un heyecan verici hikâyesini anlatır.

Engizisyon’dan kaçmak için kasabasından ayrılmaya zorlanan Pablo Simon Doğu’ya bir yolculuğa çıkar. Hindistan’da Gizli Bilimin anahtarını bulur ancak o toprakların büyüsü yolculuğunun nedenini unutturarak onu orada tutar. Batı’da Giordano Bruno diye adlandırılan kişiyle karşılaşıncaya kadar… Kilisenin kendi dogmaları için bir tehdit oluşturan öğretilerini yaymasını engellemek için takipettirdiği ve Pablo Simon’un sorusuna bir cevap olarak rüyalarında gördüğü bir kişi.
Pablo Simon onunla birlikte Hermetizm’in anavatanı olan Mısır’da durarak Avrupa’ya geri döner. Daha sonra Hermetik Kardeşlik’e yeniden katılır ve işini yeniden üstlenir. Ancak düşmanları onu izlemeye devam ederler.

Giordano Bruno’nun mahkûm edilmesi kalbinde bir nefret kaynağını doğurur: Bu onun patikasındaki son sınavıdır ve bu sınavda düşme noktasındadır… Ancak Doğu ve Batı’nın Okulları’nda aldığı eğitim onu tuzağa düşmekten alıkoyar. Artık kaderi yazılmıştır ve Hocası Giordano Bruno ve fanatizm ve cehaletin kurbanlarının çağı olan 16. YY’ın diğer birçok filozofunun izinde devam eder. Kitap, günlük yaşamın iletişimsel zorluklarına karşı bir rehber niteliğinde..

KİTAPLAR

CEP KİTAPLARI

Ne zaman istesen yanındayız

Bizi Arayın

(0505) 730 02 91

NE ZAMAN GELSEM AÇIK OLURSUNUZ?

Hafta İçi: 18:00 – 23:00
Cumartesi:18:00-20:00

Adres

Adres:Reşatbey Mah. 62031 Sok. Onur Ap. Kat:3 D:6
(Atatürk Parkı Karşısı, Kuyumcular Çarşısı Arkası, Volkan Büfe Üstü) 

gtag('config', 'AW-802439404');