Eğitim meselesi, asırlardır her toplumda tartışılan bir sorundur.
Bu hususta öğretmenler, bürokratlar, filozoflar ve daha birçok kesim yorumlarda bulunmuş ancak mükemmel eğitim modeline ulaşılamamıştır. Zira biz insanlar, mükemmel eğitim modeli, birileri tarafından tasarlanmış olsa bile onu uygulamaya koyamamışızdır.
Eğitim hususunda bir düşünceyi de İlkçağ filozoflarından Aristoteles getirmiştir.
O, olması gereken devlet yapısını anlatırken en önemli meselelerden biri olarak eğitimi göstermiştir. Çünkü Aristoteles, erdemle eğitimi iç içe geçmiş, birbirini tamamlayan iki unsur olarak görmüştür.
Filozofa göre, erdeme sahip olabilen mutlu olacaktır. İnsan hem erdemi hem de mutluluğu eğitimle elde edebilir. Erdemli ve mutlu insanları barındıran toplum da en iyi toplumdur.
Gerçekte insanlar üç nedenden ötürü iyi ve erdemli olurlar. Bunlar; doğa, eğitim ve de akıldır.
Aristoteles
Aristoteles’e göre insanın iyi ve erdemli olabilmesi için bu üç neden uyum içinde olmalıdır. İnsan aklıyla hareket etmeli, doğaya uygun yaşamalıdır. Bunları bilebilmek, yani akla ve doğaya uygun yaşayabilmek için de iyi bir eğitim almalıdır.
Düşünür, eğitimin hedeflerini şöyle açıklamaktadır
Eğitim insana, çalışabilmeyi, savaşabilmeyi, zorunlu ve faydalı şeyleri, özellikle de kendi iç değeri olan şeyleri yapmak için barış içinde yaşayabilmeyi, inceliklerle bezenmiş boş zamanı olan bir yaşam sürdürebilmeyi öğretmelidir.
Aristoteles
Yukarıda aktardığımız üzere eğitimin hedeflerini açıklayan filozof, bu açıklamada boş zamanın olmasının gerekliliğini de vurgulamıştır.
Ancak bu boş zaman bizim anladığımız gibi, hiçbir şey yapmadan faydasızca geçirilecek bir zaman değildir.
Filozofa göre boş zaman, sanat etkinlikleriyle geçirilmesi gereken bir zaman olup her yaştaki yurttaşa tanınmalıdır. Çünkü bu etkinlik insanları, dolayısıyla da devleti mutluluğa götürür ve yaşama daha istekli bakılmasına sebep olur.
Aristoteles, eğitimin akıl yürütme yoluyla mı yoksa alışkanlıklar yoluyla mı olacağını da sorgulamıştır. Ona göre alışkanlık ve akıl yoluyla eğitim yetkin bir uyum içinde işlenmelidir.
Bu uyumdan bahseden filozofa göre yine de eğitimin en önemli noktası felsefe ve bilimlerin öğretildiği akla dayalı eğitimdir. Akıl yoluyla gerçekleşen ve rasyonel bir zemin üstünde yükselen bu eğitim, tümevarım ve kanıtlama olmak üzere iki ayrı yöntemle yapılır:
Tümevarım yönteminin, nedenlerin kavratılmasında kullanılacağını; kanıtlama yönteminin ise bilimlerin öğretilmesinde kullanılacağını söylemiştir. Bu yöntemin kullanılmasıyla felsefe de öğretilerek, eğitimin en önemli amacı gerçekleştirilmiş olacaktır.
Eğitim Dönemleri
Çocukların eğitimi için beş eğitim dönemi belirlemiştir filozof:
- Beş yaşına kadar olan dönem
- Beş ve yedi yaş arasındaki dönem
- Yedinci yaşından ergenliğe kadar olan dönem
- Ergenlikten yirmi bir yaşının tamamlanmasına kadar olan dönem
- Yirmi birinci yaştan sonraki dönem
Beş yaşına kadar olan çocuklara bir şey öğretilmesini doğru bulmamıştır. Ancak, çocukları tamamen ilgisiz bırakmayı da öngörmemiştir. Bu dönemde çocukların vücutlarının hareketsiz kalmaması için egzersiz yapılmasını, düzenli ve dinlendirici oyunlar oynatılmasını ve özenle seçilmiş masallar anlatılmasını istemiştir.
Beş ve yedi yaş arasındaki dönemde çocuklara öğretilecekler, gözlem yoluyla öğretilecektir demiştir filozof.
Yedi-on dört yaşlarında uygun değerlerin ve moral alışkanlıklarının geliştirilmesi yönünde eğitim verilmesi gerektiğini belirtmiş, bedensel hareketler ve alıştırmaların yaptırılmasını savunmuştur. Yine çocuklara bu dönemde daha sonraki çalışmalarında ihtiyaç duyacakları okuma, yazma ve hesap yapma işlemleri öğretilmesi gerektiğini söylemiştir.
Aristoteles’e göre eğitimin dördüncü evresinde gence, ‘başkaca çalışmalar’ başlığı altında dilbilgisi, retorik, diyalektik, aritmetik, geometri ve astronomi öğretilmelidir. Amaç, gencin bir alanda uzmanlaşması değil her konuda bilgi sahibi olmasıdır.
Son evre olan yirmi bir yaş sonrası dönemde ise bireye metafizik, mantık, psikoloji, biyoloji, kozmoloji ve fizik gibi daha karmaşık zihinsel disiplinler öğretilmelidir.
Aristoteles, çocukların, yukarıda saydığımız alanlarda gelişmelerini isterken, mesleki eğitimden bahsetmemiştir. Onun amacı kent devleti içinde, yurttaşı kendini gerçekleştirebilecek özelliklerle donatabilmektir. Bu yüzden eğitim sisteminin temelinde yurttaşlık, özgürlük, erdem gibi kavramlar bulunmaktadır.
Netice itibariyle Aristoteles’te her türlü eğitim ve öğretimin tabiatın boş bıraktığı alanların doldurulmasına yönelik bir çaba olduğu görülmektedir. Bu çaba aynı zamanda insanın eksik bir varlık olduğuna ve her zaman eğitilme ihtiyacı içerisinde bulunduğuna işaret etmektedir. Bu eksikliklerin giderilmesi ise, insanda aklın merkezi bir konumda olduğunu, aklın doğrultusunda yaşamak gerektiğini bilmekle olacaktır.
Eğitim sayesinde akıl yetilerini geliştiren insan, etik ve siyasal davranışlarını belirleyecek, en iyi, en mükemmel, mutlu bir yaşama kavuşacaktır. Onun yaşadığı devlet ise en iyi devlet olacaktır.
KAYNAKÇA:
Aristoteles. (2018). Politika. (Çev. Furkan Akderin) İstanbul:Say Yayınları
Yılmaz Z. (2004). Aristoteles’in Eğitim Anlayışı. Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi
Bayoğlu E. (2012) Platon ve Aristoteles’in Devlet Anlayışlarının Karşılaştırılması. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Doğu ve batı felsefelerini ve kültürlerini incelediğimiz felsefe seminerlerimize katılmak isterseniz de buraya tıklayarak ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz. Bu arada seminer konularımızı incelemek için Felsefe Seminerleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.