Rus edebiyatının başyapıtlarından biri olan Suç ve Ceza, edebiyatçılar ve felsefeciler tarafından yoğun olarak incelenmiş ve halen de incelenmektedir.

Kitabın yazarı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’dir. O, tüm kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da ana karakter olarak kendini kullanmıştır. Kitabın felsefi altyapısını çözmek için Dostoyevski’nin hayatını bilmek büyük kolaylık sağlayacaktır. 

Ailevi sıkıntıları yüzünden zor bir çocukluk dönemi geçiren Dosyoyevski, Petersburg Mühendis Okulu’ndaki öğrenimini başarıyla bitirerek, asteğmen rütbesiyle Petersburg’daki İstihkâm Müdürlüğü’nde göreve verilmiştir. Ancak bu görevi bir yıl sürdürebilmiş, askerlikten nefret ettiği için görevinden istifa ederek yazarlığa başlamıştır. İlk yazarlık döneminde verdiği eserlere beklediği tepkileri alamayınca yazarlıkta umudunu kaybetmiş ve politikaya atılmıştır. 

Politikada da şansı yaver gitmeyen Dostoyevski devlet aleyhinde bir komploya katıldığı iddiası ile tutuklandıktan sonra sekiz ay hapishanede kalmış, suç ve ceza kavramlarıyla en yoğun şekilde burada karşılaşmıştır. İdam edilmek üzereyken affedilmiş, cezası dört yıl kürek ve altı yıl adî hapse dönüştürülmüştür. Dört yılın sonunda er rütbesi ile kışlaya verilmiş ve 1859 yılında terhis edilmiştir.  Suç ve Ceza adlı eserini bu dönemde oluşturmaya başlamıştır. Bu eserinde ahlak kavramını ve siyaseti harmanlamıştır. Dostoyevski, bu romanda sadece Rus halkını değil, tüm insanlığı tehdit eden bir kısır döngüden kurtulmanın gerçekleşebileceğini vurgulamıştır.

        Suç ve Ceza, Dostoyevski’nin gençlik yıllarında savunduğu düşüncelerle hesaplaşmasını içermektedir. Ana karakter Raskolnikov’un söyledikleri, yazarın yaşadığı dönemdeki Anarşizm ve Nihilizm felsefenin Aydınlanma Çağı döneminde ortaya çıkan Liberalizm, Fizyokrasi, Kapitalizm düşüncelerine tepkilerini içermektedir. Maddeler halinde açıklayacak olursak kitapta yer alan şahıslara ve olaylara dikkat etmek gerekecektir: 

(1) Ev sahibesi Alyona ve kız kardeşi Lizavetta: Kapitalizm’in kötü tarafını temsil etmektedir. Tefecilik sayesinde zenginliklerini arttırırken, fakir durumdaki Raskolnikov’un fakirliğinin artması, Kapitalizm’in kötü yüzünü göstermektedir. Dostoyevski’nin yaşadığı dönemde egemen olan düşünceye tepkisidir. 

(2) Anne ve Kız kardeş Dunya: Toplumun alt kesimini temsil etmektedir. Dunya kendisinden yaşça büyük ve zengin bir adam olan Lujin ile evlenecektir ve annesi de bu evliliği onaylamıştır, Raskolnikov  ise onaylamamaktadır. Dostoyevski, toplumun alt kesimindeki insanların maddiyata gereğinden fazla önem verdiğini ve maddiyata ulaşmak için her şeyi yapabilecek durumda olmasından iğrenmektedir. Burada Materyalizm eleştirilmektedir. 

(3) Raskolnikov: Nefret ettiği insanları katletmek amacını, aslında fakirlikten ziyade bir ideal uğruna gerçekleştirmiştir. Ancak sahip olduğu idealin ya gerçek dışı olduğunu anlamış ya da kendisinin iddia ettiği kadar yeterliliğe sahip olmadığını tecrübe etmiştir. Üstelik teorik olarak iyi ve yardımsever iken pratikte insanları öldüren bir cani olmuştur. Ayrıca teorik olarak kendisini üstün bir insan olarak görmekteyken pratikte yaptığı şeylerin sonucuna katlanamayacak kadar zayıf olduğunu da öğrenmiştir. Yani teori ile pratiğin çatıştığı biridir Raskolnikov.

(4) Kız kardeşi Dunya’nun evleneceği Lujin: Kapitalizm’in güzel yüzünü temsil etmektedir. Şık giyimli, kibar konuşan,  herkesin hayran olduğu ve fakir insanların zenginliğine imrendiği insan tipidir. Ancak kendisinden daha alt düzeydeki insanlar hakkında küçümseyici konuşması gerçek yüzünü ortaya çıkarmaktadır. Raskolnikov bu nedenle ondan nefret etmektedir. Dostoyevski ise toplumun hayran olduğu insan modelinin aslında mide bulandırıcı insanlar olduğuna dikkat çekmektedir. 

(5) Raskolnikov üniversitede öğrenciyken edindiği Anarşi, Sosyalizm, Nihilizm felsefelerinin etkisiyle toplumdaki insanları ikiye ayırmıştır: Olağanüstü insanlar ve sıradan insanlar. Ona göre olağanüstü insanlar dünyayı kalıcı olarak değiştirecek yetkinliktedirler. Bu nedenle sıradan insanlara uygulanan şeylerin onlara uygulanmasının bir hata olduğuna, hatta kanunlarla bile sınırlandırılmamaları gereğine inanmıştır. 

(6) Svidrigaylov: Kapitalizm’in çirkin yüzünü temsil etmektedir. Tıpkı Lujin gibi toplumun alt kesimini küçümseyen biridir. Farklı olarak onları zevk aracı olarak görmektedir. Dostoyevski bu karakter ile birlikte Kapitalizm dışında Hedonizm’i de eleştirmektedir. 

(7) İşlediği suçun ne olduğunun farkında olan Raskolnikov, yine de bu suçun amacını olumlu bulmaktadır. Her ne kadar düşündüğünü tam olarak gerçekleştiremese de ve hatta bu düşüncelerinin kurbanı da olsa, savunmaya devam etmektedir. Yani düşünceleri hatalı değildir, kendisi zayıf bir insandır. Bu yüzden de yüksek ideali gerçekleştirebilecek-kendi deyimiyle- “Olağanüstü insan” değildir.

      Yukarıda maddeler halinde anlatmaya çalıştığımız karakterler ve olayların yanında kitaptaki bazı diğer karakterler de değişik durumları sembolize etmektedir: 

1- Razulmihin: Raskolnikov’un davranışlarını analiz eden arkadaşıdır. Buradaki karakterin tespitleri, aslında Dostoyevski’ye dışarıdan bakan birinin Dostoyevski’yi nasıl tanımlayacağını temsil etmiştir.  Yani bu karakter okuyucunun bizzat kendisidir. 

2-Petroviç: Oldukça zeki, detaycı, her şeyin farkında olan polis şefidir. Görülmeyeni ve fark edilmeyeni bulan kişidir. Dostoyevski’nin vicdanını temsil etmektedir.

Bu yazımızla Dostoyevski’nin karakterlerini dilimiz döndüğünce yorumlamaya çalıştık. Her kitapta iletilmek istenen bir mesaj vardır. Verilen mesajları en iyi şekilde anlayabilmek dileğiyle…

KAYNAKÇA:

Vikipedi-Dostoyevski

Aktiffelsefe Araştırma Grubu


Doğu ve batı felsefelerini ve kültürlerini incelediğimiz felsefe seminerlerimize katılmak isterseniz de buraya tıklayarak ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz. Bu arada seminer konularımızı incelemek için Felsefe Seminerleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız:

gtag('config', 'AW-802439404');