İlkçağ döneminde birbirleriyle çağdaş olan iki uygarlığı aynı anda etkileyen bir kültün adı: Mitraizm

Ahameniş Hanedanı dönemi Pers Uygarlığına egemen olmuş Zerdüştlük dininde önemli bir ruhani figür iken, daha sonraları Roma Uygarlığına da yerleşmiş bir inanç sistemi olmuştur. Kültün egemen olduğu hemen her yerde ortak teorik özelliklere sahip olduğu halde, uygulamada belirgin farklılıkların olduğu tespit edilmiştir.

Mitraizm’in hangi zamanda ortaya çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte Hinduların kutsal Vedik metinlerinde yer alması nedeniyle, bugünkü İran ve Hindistan’a göç eden Proto-Hindu-Aryan topluluklarının M.Ö. 3000 yıllarından itibaren bölgeye olan göçleri ile ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Bunun en önemli kanıtı olarak eski İran inançları ile Veda metinleri arasındaki benzerlikler sunulmaktadır.

Vedik Mitra

Sanskritçe’de “Sözleşme” veya “Bağlayıcı” anlamına gelen Mitra, eski Hint inanışında güneş, yemin, sadakat, dostluk tanrısı olarak kabul edilmiştir. Mitra, Veda metinlerinin Rigveda kısmında bahsedilen gökyüzü, yağmur, kanun ve yeraltı dünyasının efendisi olan Varuna ile özdeşleştirilmiştir. Eski Hint inanışında Mitra ile Varuna uyum içerisinde hareket etmektedir. Buradaki uyum zıtlıkların döngüselliği şeklinde meydana gelmiştir: Mitra güneş, gündüz ve gün ışığından sorumlu iken, Varuna ise gece, yıldızlar, ay ve yağmurdan sorumludur. Ayrıca Mitra gökyüzünün doğusundan sorumlu iken Varuna ise gökyüzünün batısından sorumludur. Mitra ile Varuna’nın aralarındaki diğer uyum ise, Mitra adına yapılan yeminlere uymayanların Varuna tarafından cezalandırılması olmuştur. Eski Yunan’da güneş tanrısı Helios gibi at arabası sırtında tasvir edilmiştir.

Mitra ve Varuna

Perslerde Mitra Kültü

Vedik Mitra inanışına benzer olmakla birlikte, bazı konularda Vedik Mitra’dan ayrışan yönleri olmuştur. Vedik Mitra, tanrısal bir durumdayken, Pers Mitra’sı ise iyilik ve bilgelik tanrısı Ahura Mazda’nın düzenleyicisi konumunda tanrı-melek arası bir durumdadır. Ayrıca gerçeğin,sığırların ve hasadın koruyucusu olarak da bilinir.

Pers Mitra’sı da tıpkı Vedik Mitra gibi, güneş, gündüz, gün ışığı, yemin, sadakat ile ilişkilendirilmiştir. Farklı olarak iyilik tanrısı Ahura Mazda’nın kötülük tanrısı Angra Mainyu ile olan mücadelesinde, Ahura Mazda için savaşacak insanları takip etmiştir. İyilik-kötülük arasında gerçekleşen savaşta yer alan insanları yargılama görevi de Mitra’ya verilmiştir. Bu nedenle Pers topraklarının batısındaki askerler için Mitra, aynı zamanda zaferi temsil ettiği için kutsaldır.

Pers Mitra’sı görünüş olarak arkasından parlayan güneş ışığı ve Eski Yunan tanrıları ile Apollon ve Helios’a, görevleri nedeniyle Hades ve Hermes’e benzetilmektedir. Mitra tasvirinde diğer önemli husus da başındaki Frig şapkasıdır. Eski Yunan tarihçileri Herodot ve Strabon’a göre Frigler, Kimmer saldırıları nedeniyle zayıflamış(M.Ö. 685), Lidya baskıları sonucu tamamen yıkılmışlardır (M.Ö. 675). Bunun sonucunda Friglerin bir kısmı Lidya istilasından korunmak için doğuya göç etmiştir. Bu tarih aralıkları aynı zamanda Zerdüştiliğin İran’da egemen olmaya başladığı yıllardır. Bu göçlerin sonucunda da Friglerde var olan Kibele ve Attis kültü (Tabiat Ana ve Tabiat Ana’ya sadakat), Pers Mitrası ile kaynaşmıştır. Bunun sonucunda da Mitra, Frig şapkası ile tasvir edilmeye de başlanmıştır.

Kybele ve Attis
Soldan Sağa; Mitra, Sasani İmparatoru II. Ardeşir, Ahura Mazda

Mitra Kültü Pers egemenliği ve Zerdüştiliğin yayılması ile birlikte batıya doğru yayılmıştır. Bundaki en büyük etkenler ise Zerdüştilerin gezici rahip sınıfı macilerin faaliyetleridir: Mezopotamya’da güneş tanrısı Şamas, Anadolu’da ise Kibele ve Attis kültü ile benzerliği, yayılımı kolaylaştırmıştır. Bu yayılma Roma uygarlığına kadar ulaşmıştır.

Roma’da Mitra Kültü

Roma Cumhuriyeti’nin doğuya doğru yayılması, Romalıların yeni gelenekler ve inançlar ile tanışmasını sağlamıştır. Roma Cumhuriyeti egemen olduğu topraklarda inanç özgürlüğü tanıması, egemenliği altındaki halkların kendi dinlerini yaşamasına olanak sağlamıştır.

Eski Yunan Mitolojisine benzeyen Roma mitolojisi dışında Romalı askerler, köleler, gladyatörler arasında yerel inanışlar da egemen olmuştur. Batı Anadolu’da Kibele kültü ile tanışan Romalı askerler, Doğu Anadolu ve Mezopotamya’da Mitra kültü ile tanışmışlardır. Kibele Kültü’nü çabuk benimseyen Romalı askerler, Kibele Kültü ile benzerliği olan Mitra Kültü’nü sonraki dönemlerde daha çok benimsemişlerdir. Çünkü Mitra aynı zamanda Güneş, tabiat olayları dışında zaferden de sorumludur. Bu yayılmaya etken olarak Kilikyalı korsanlar iddia edilse de somut bir ispat sunulamamıştır.

Pers Mitra’sı ile Roma Mitra’sı benzerliği olmakla beraber; Roma Mitra’sı Mezopotamya Mitolojisi, Gnostisizm, Ezoterizm etkisi ile farklı bir tarikat formuna dönüşmüştür. Roma Mitra’sı tıpkı Pers Mitra’sı gibi Frig şapkası giymekteydi. Ancak Roma Mitra’sı kayadan doğmuştu ve kutsal boğayı öldürüp etini dağıtmıştı. Bunun ölümü ve yeniden doğumu temsil ettiğine inanılmıştır. Bu yönüyle Pers Mitra’sından ayrılmaktadır. Çünkü Zerdüştilik dininde kurban kesilmezdi ve sığır etinin yenmesi de yasaktı.

Roma’daki Mitra Kültü’ne inanan insanlardan geriye yazılı kaynaklar kalmamıştır. Haklarındaki bilgiler ise çoğunlukla aynı dönemde ortaya çıkan Hristiyan Din adamlarının reddiyelerinden alınmadır. Bu reddiyelere göre Roma Mitraizmi: kehanet, insan aydınlanması, ölüm ve yeniden diriliş, gök cisimleri ile yıldızlara tapınma, gizli yerlerde ibadet etme, yabancıların yanında ibadet etmeme, ibadetleri kayıt altına almama, kadınların ibadetini yasaklama, yedi basamaklı zümre yapılanması gibi özelliklere sahipti.

SONUÇ:

Batı dünyasını derinden etkilemiş olan bir Doğu Kültü, Mitraizm, Kendisi ile aynı dönemde ortaya çıkan Hristiyanlığın en ciddi rakiplerinden biridir. Bu nedenle Roma Devleti tarafından baskılanmamış, bunun sonucunda Hristiyanlığın Romada egemen olması ile birlikte Hristiyanlar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Yine Mitraizm’in etkileri Hıristiyanlığın Katolik mezhebinde görülmektedir. Örneğin boşanmanın yasak olması, yeminden ve sözleşmeden cayanların öldürülmesi, kadınların ibadet yönetememesi gibi…

Mitra, Roma’da güneş ışığının yanında yemin, sözleşme, adalet, zafer ile özleşmesi nedeniyle azad olmuş kölelerin de koruyucusu konumundaydı. Bu nedenle azad olmuş eski köleler başlarında kırmızı renkli Frig şapkası takmışlardır. Bu kırmızı renkli Frig şapkaları daha sonraları 1789 Fransız İhtilali’ni gerçekleştirenlerin ve bağımsızlığını kazanan Amerika kıtası devletlerin de sembolü olmuştur.

Doğu dünyasında ise Mitra Kültü, Sasani dönemi Pers İmparatorluğu’nda sapkın olarak kabul edilen Zurvanizm mezhebine de dönüşmüştür. Zurvanizim, Zorvan’ın (Sonsuz Zaman) en üstün tanrı olduğuna ve Ahura Mazda ile Angra Mainyu’nun onun tarafından yaratıldığına inanmıştır. Böyle olunca, diğer tüm tanrıların da Ahura Mazda gibi başkası tarafından yaratılmış varlıklar oldukları düşünülmüş ve kendilerine ayrıca hürmet edilmiştir.

İslamiyet’in İran’da egemen olması ile birlikte Zerdüştilerin büyük çoğunluğu Hindistan’a göç etmiş ve yok edilmekten kurtardıkları kutsal metinleri ile Mitra Kültü’nü bugün halen Hindistan’da yaşatmaya devam etmişlerdir. Örneğin: Bir Zerdüştî rahip bu topluluğa giriş yaptığında kendisine, Mitra’nın kötü ve karanlık güçlere karşı savaşma sorumluluğunu temsil eden gürzü verilmektedir.

Günümüzde Hindistan’ın batısındaki Zerdüştiler tarafından Mithrakana Festivali (Mitragan olarak da bilinir), sonbahar ekinoksunda her yıl bir kere olmak üzere Mitra’nın şerefine kutlanmaktadır. Modern bir Zerdüşt tapınağı için gösterilebilecek en iyi örnek Dar-ı Mihr yani “Mithra’nın Kapısı”dır.

Kaynakça:

Aktiffelsefe Araştırma Grubu


Doğu ve batı felsefelerini ve kültürlerini incelediğimiz felsefe seminerlerimize katılmak isterseniz de buraya tıklayarak ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz. Bu arada seminer konularımızı incelemek için Felsefe Seminerleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız:

gtag('config', 'AW-802439404');