Etkin ve Sürekliliği Olan Takımlar İnşa Etmek

Günlük hayatta farkında olarak veya olmayarak birçok kelime ve kavramı birbiri yerine kullanırız. İdeal Takımların Sırrı kitabını okumadan önce, ben de farkında olmadan “grup” ve “takım” kelimelerini birbiri yerine kullandığımın farkına vardım. Kitabın, salt bu fark üzerine yazılmış olduğu algısını yaratmak istemem. Takımın tanımı, takım ve grup arasındaki farklar, takım olmanın gerekçeleri, takım olma süreci, ideal takımların süreçleri ve ideal takımların özellikleri başta olmak üzere birçok konuya odaklanıyor kitap.

“Kötü niyetlilerin, çıkar çerçevesinde çabucak bir araya gelebildiği bir dünyada, daha güzel ve yaşanabilir bir gelecek için iyi niyetli insanların el ele vermesi, önemli olmaktan ziyade, gerekliliktir“ (Dinçşahin vd. 2017, s.9). Yaşayarak deneyimlediğimiz organize kötülük sarmalının bireysel değil, kötü niyetli insanların, kötülük ekseninde kısa sürede bir araya gelebilme yani organizasyonel becerilerinin ve kapasitelerinin büyüklüğüne işaret ediyor. Bu durum karşısında, iyi niyetli insanların, organize kötülük karşısında iyilik çemberini kurmaları, kesinlikte bir zorunluluktur. İyi insanların bir araya gelerek oluşturdukları iyilik çemberi, kötülüklere karşı gelebilir.

Kötülüklere karşı gelebilecek ideal takımları kurmanın yolu ve reçetesi hakkında sizlerin de kafasında soru işaretleri oluştuğunu tahmin edebiliyorum. Ortak amaç ve hedefleri gerçekleştirmek için bir araya gelen ve bunun bilincinde olan bireylerden oluşan yapı, takımları oluşturur. Amaç, hedef ve bilinç takımların oluşmasındaki sihirli 3 kavramı oluşturmaktadır.

“Bir amaca sahip takımların üyeleri ortak bağlılık geliştirirler, amaç aracılığıyla bütünleşir ve hedefi gerçekleştirmek üzere birleşirler (Dinçşahin vd. 2017, s.35). Bireylerin arasında farklılıkların olması, ideal bir takım oluşturmak için engel değildir. Hatta farklılıklara sahip olmak, ideal takımlar için bir gerekliliktir. Farklılıkları yok saymadan, ortak paydada buluşmak için kolektif amacı oluşturmak ve öne çıkarmak, ideal takımların olmazsa olmaz özelliğidir.

Büyük şirketlerin duvarlarında yazan vizyon, misyon ve temel değerleri düşünün. Bu süslü ve kısa yazılar için günlerce çalışıp büyük paralar harcanıyor. Ortaya çıkan ürün, başka işletmelerin daha önce yazılarından çok farklı olmuyor genellikle. Birçok insan bu çalışmaların gereksiz olduğunu düşünebiliyor. Her işletmenin vizyonunun sektör liderliğini elde etmek olduğunu, müşterilerine en iyi hizmeti sunma misyonunu ve tüm bunları da insancıl bakış açısı, doğaya saygı gibi temel değerler etrafında gerçekleştireceğini taahhüt ettiğini biliyoruz. Ancak burada önemli olan bu vizyon, misyon ve temel değerlerin iç ve dış paydaşlar nezdinde yarattığı etkidir.  İşletmeler, bu çalışma ile paydaşlarını amaçlarına ortak yaparlar. İdeal takımlar da otak amaç, hedef ve bilince sahip olması ve bunların açık bir şekilde ifade edilmiş olması gerekmektedir.

Her Grup Bir Takım Değildir

Çeşitli nedenlerle bir araya gelmiş yapıları takım olarak adlandıramayız. Takım olmanın gerekliliklerine yukarıda değinmiştik. Şimdi konuyu daha spesifik hale getirebilmek adına grup ile takım arasındaki farklara kısaca bakacağız. Amaçlar, çalışma biçimi, katılım düzeyi, iletişim, karar verme, üyelerin tutumları ve çatışmaların çözümü gibi birçok konuda farklılık gösterirler (Dinçşahin vd. 2017, s.34).

  • Sıradan bir takımın üyeleri idari nedenlerle bir araya geldiği hissiyle çalışırken, ideal bir takımın üyeleri ortak amaçlarla ve ideallerle bir araya geldiklerinin bilincine sahiptirler.
  • Sıradan bir grupta üyeler bağımsız çalışırken, ideal bir takımda birlikte çalışıp birbirini desteklerler.
  • Organizasyonların başarılarına kritik öneme sahip olan “yapılan işle bütünleşmek nosyonu” sıradan gruplarda oluşmamıştır. Ancak ideal takımlarda, amaca uygun olarak yapılan işe sahiplenme ve en iyi şekilde yapma arzusu vardır.
  • Sıradan gruplarda güven yeterli seviyede olmadığı için iletişim de olması gerektiği gibi işlemez. İdeal takımlarda, güven aracılığıyla açık ve doğal bir iletişim tesis edilmiştir.
  • Sıradan gruplarda, güvensizlikten kaynaklı gelişmemiş bir iş ilişkisi vardır. İdeal takımlarda ise güven ikliminde gerçekleşen karşılıklı saygı ve nezaket vardır.
  • Sıradan gruplarda anlaşmazlıklar sürüncemeye bırakılıp amirler tarafından ve yaptırımlarla çözülmeye çalışılırken, ideal takımlarda anlaşmazlıklar yeni fikirlere zemin hazırladığı düşünülerek fırsat olarak değerlendirilirler.
  • Sıradan gruplarda kararlar tepeden, yöneticiler tarafından alınırken, ideal takımlarda kararlar karşılıklı mutabakatla alınmaktadır.
  • Sıradan gruplar gelişime kapalıdır ve her şeyi bildiklerini düşünürler. İdeal takımlar ise, gelişimi sonu olmayan bir yolculuk olarak görürler.

“Rutin ve atalet ruhun bir hastalığıdır ve gerek bir takım oyuncusu olmak, vasatlığı aşmakla mümkündür. Her takım üyesi hayatta başarmanın bir yolu olarak meydan okumalara gereksinim duyar. “

Kitlesellikten ve kişisellikten sıyrılmış, gerçek bir takım oyuncusu olmak için ihtiyacımız olan ve geliştirmemiz gereken bir takım nitelikler vardır. Bu niteliklere sahip olan insanlar, ihtiyacımız olan değişimi yaratacak aktörlere dönüşürler. Değişim ve dönüşümü sağlayacak aktörlere dönüşmek için ihtiyacımız olan nitelikler;

  • Hedefin farkındalığı,
  • Kararlılık ve seçme kapasitesi,
  • Aidiyet,
  • Gerektiğinde, kendi kendine eyleme geçebilme kapasitesi,
  • Devamlı iyileşme,
  • Birlikte yaşam için çaba ve uyum,
  • Empati ve uyum,
  • Gerginlikleri geride bırakabilme,
  • Dayanışma ve işbirliği,
  • Açıklık,
  • İçtenlik,
  • Yaratıcılık,
  • Sorumluluk alma ve sonuçlarını üstlenme,
  • Saygı ve nezaket,
  • Zihinsel ve psikolojik esneklik,
  • Katılımcılık,
  • Güvenirlik,
  • Kırılganlığın ortadan kalkması,
  • Sabır ve tolerans,
  • Azim,
  • Risk alabilme,
  • Teknik kapasitelerini geliştirme,
  • Dikkat ve konsantrasyon.

olarak sıralayabiliriz (Dinçşahin vd. 2017, s.148).

Takım Olma Aşamaları

AŞAMALARYAŞANAN DURUMÇÖZÜLMESİ GEREKEN SORUNTEMEL İLKEVARILMASI GEREKEN NOKTA
BULUŞMA VE TANIŞMABirbirini ve projeyi tanıma-Kendisini ispat etme çabası -Sunilik -Öne çıkma çabası-Gerçek katılım -Çaba-Herkesin projeyi anlaması -Hedefe yoğunlaşmak -Kendi yerini bulmak
FARKLILAŞMA-Kişilik özelliklerinin empoze edilmesi -Kendi görüşlerinde ısrar etmesi-Direnç -İddiacılık-Önyargıları bırakmak -Kendi işiyle ilgilenmek-Kendi görevine yoğunlaşmak -Yararlı olayı aramak -Projenin farkındalığını geliştirmek
BÜTÜNLEŞME-Alt grupların oluşması -Kişisel ihtilaflar-Sürtüşmeler -Lobicilik -EleştirellikBiz kültürünü yaşamakTakıma ve hedefe bağlılık
ÇALIŞMA VE PAYLAŞMARitim ve ahenk içinde çalışma ihtiyacı-Nezaket -Saygı -DayanışmaEtkin ve açık iletişim-Sinerji -Özdeşleşme

Yazımızın girişinde bahsetmiş olduğumuz kötülük mefhumunun organize kabiliyetinden ve bu duruma karşı koyabilmek için iyilerin de en az kötüler kadar organize olabilmeleri gerektiğinden bahsetmiştik. Umut Dinçşahin ve arkadaşlarının yazmış olduğu ideal Takımların Sırrı kitabı tam da buna hizmet ediyor. Organize olmanın önemine ve nasıl organize olunması gerektiğine yönelik sırları içtenlikle bizlerle paylaşıyorlar. Formatize edilen ideal takımların sırrı iyilik için iyi bir şey yapmak için, insanların hayatına dokunabilmek için organize olmak isteyenler için oldukça ufuk açıcı bir eser niteliği taşıyor.

Kaynakça:

Umut DİNÇŞAHİN, Kemal KARADAYI, Erkan İ. ATAKER (2017), İdeal Takımların Sırrı, Etkin ve Sürekliliği Olan Takımlar İnşa Etmek, Yeni Yüksektepe Yayınları, Ankara

Aktiffelsefe Araştırma Grubu


Doğu ve batı felsefelerini ve kültürlerini incelediğimiz felsefe seminerlerimize katılmak isterseniz de buraya tıklayarak ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz. Bu arada seminer konularımızı incelemek için Felsefe Seminerleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız:

gtag('config', 'AW-802439404');