Anasır-ı Erbaa, Ahlat-ı Erbaa terimlerini duydunuz mu hiç? Eski tıpta sıklıkla kullanılan kelimelermiş bunlar. Tabi biz de merak ettik neymiş bu mizaç türleri?

Arapçada h-l-t kökünden gelen karmak, harmanlamak fiili, karışım olarak isimleşerek hılt adını almıştır. Ahlat ise hılt kelimesinin çoğul halidir. Hılt; dört nitelik ve dört unsurun vücutta meydana getirdiği dört salgıdan her birine verilen terim adıdır. Bu salgılar ise Kan, balgam, sarı safra ve kara safradır. Dört salgının genel adına ise ahlat-ı erbaa denmektedir.

Ahlat-ı erbaayı meydana getiren dört unsura da anasır-ı erbaa denmektedir. Anasır-ı erbaa hava, su, ateş ve topraktır. Dört nitelik ise sıcaklık, soğukluk, kuruluk ve yaşlıktır.

Aslında ahlat-ı erbaa başta da dediğimiz gibi eski tıpta kullanılan bir terimdir. Buna göre vücuttaki dört sıvı eğer dengedeyse kişi sağlıklıdır, herhangi birinin azlığında ya da çokluğunda kişi artık hastadır ve bu sıvıların dengelenmesiyle tedavisi yapılacaktır.

Bu bağlamda yukarıda saydığımız dört sıvı insan vücudunda her zaman aynı anda bulunmaktadır. Bunlardan birinin baskın olması ise kişinin mizacını belirlemektedir. Salgılardan birinin baskın olmasıyla ortaya çıkan bu dört mizaç demevî (sıcakkanlı, sanguine, sanguinous), safravî (öfkeli, choleric, colérique, bilious), sevdavî (karamsar, melancholic, mélancolique) ve balgamî (sakin/tembel, plegmatic, flegmatique) şeklindeki psikolojik tiplemelerdir.

Safravi mizaca sahip insanlar kuru-sıcak niteliğiyle ilişkilendirilmiştir. Buna göre safravi mizaçlı insanların göz akı sarımsı, ağız tadı acı, dili kurudur. Bedenleri hararetli olduğundan soğuk havayı, soğuk yiyecek ve içecekleri sevmektedirler. Geleneksel tıp ilminin uzun yıl süren ilmi gözlemlerine göre kuru sıcak mizaçlı kişiler fazla öfkeli, sinirlenmeye meyilli ve her an parlamaya hazır, tez canlı, hızlı kavrayabilme yeteneğine sahip, hareketli, hisleri kuvvetli kişilerdir. bu Kendilerine hakim olabilme yeteneği zayıf, uykuları azdır. Bu mizaca sahip kişiler çoğunlukla sinir hastalıkları, karaciğer hastalıkları bunun yanında sindirim sistemi organları hastalıklarına kolay yakalanmaktadır.

Balgami mizaca sahip insanlar nemli-soğuk niteliğiyle ilişkilendirilmiştir. Buna göre balgami mizaçlı insanların rengi ak ve pürüzsüz, dudakları dolgun, deri üstü nemli ve tabakaları fazla, bedeni pürüzsüz yumuşak bunun yanında soğuktur. Bu mizaç ile doğma kişilerin huyu ve ruhsal halleri bir arada düşünülerek değerlendirildiğinde, bu kişiler ağır başlı, gamsız, olaylardan kolaylıkla etkilenmeyen bir yapıya sahiptir. Harici olaylara olan tepkileri oldukça sakin, sinirlendikten sonra ise eski hallerine gelmeleri yavaştır. Fiziksel ve düşünce kabiliyeti yönünden nemli sıcak kişiler ile karşılaştırıldığında daha zayıftırlar. Bu mizaçtaki kişiler genel olarak değerlendirildiğinde çoğunlukla soğuktan kaynaklanan hastalıklar bilhassa eklem ağrıları, felç gibi rahatsızlıklara yakalanmaktadır.

Demevi mizaca sahip insanlar nemli-sıcak niteliğiyle ilişkilendirilmiştir Bu kişiler mizacının nemli ve sıcak oluşu dolayısıyla kas ve yağ tabakası yönünden daha fazla gelişim göstermektedirler. Bu mizaca sahip kişiler beden harareti yüksek, deri yapıları pürüzsüz ve yüzleri parlak kırmızı, tez canlı bunun yanında kuvvetli, ağız tadı tatlı, fazla esneyen, uykusu fazla olan özelliklere sahiptir. Ayak ve elleri kolay uyuşmaktadır. Bu mizaçtaki kişiler çoğunlukla deri, kalp damar ve böbrek hastalıklarına kolay yakalanmaktadırlar. Demevi mizaç ile doğan kişilerin huyu ve ruhsal halleri bir arada düşünülerek değerlendirildiğinde, bu kişilerin iyi huylu, açık görüşlü, akıl ve fikir kabiliyeti yönünden olgun oldukları kabul edilmektedir. Bunun yanında bu kişiler harici tesirlere güçlü tepkiler vermekte ancak kendilerine de hakim olabilmektedirler. 

Sevdavi mizaca sahip insanlar kuru-soğuk niteliğiyle ilişkilendirilmiştir. Bu kişilerin bedeni oldukça soğuk, sıkı, zayıfçadır ve vücuttaki yağ oranı düşüktür. Uykusu azdır. Bu mizaç ile doğma kişilerin huy ve ruhsal halleri bir araya getirilip değerlendirildiğinde sevdavi özellikleri fazla, zor etkilenen, hayalperest, korkak, hayali hissiyatları fazlaca olduğundan hakikatten uzak fikirlere sahiptirler. Akli feraseti, doğru fikir üretme kabiliyeti düşük, olumsuz fikirlere bunun yanında ruhi azap çekmeye meyilleri vardır. Genel olarak toplum arasına karışmaktan hoşlanmadığından ruhsal hastalıklara (psikolojik) ve ruhsal ve psikolojik yapıya bağlı kalp hastalıklarına fazlaca maruz kalmaktadırlar. Bunun yanında bu mizaç ince fikirli, derin tefekkür sahibi ve dünya tarihinde devlet kurup devlet yıkan iki mizaçtan biridir. Sevdavi mizaçlı kişilerin en önemli özelliği şu ki; genel olarak kan, balgam ve safra maddelerinin gayri tabii değişimlerinin son mahsulü sevdaya ait olması dolayısıyla tedaviye verdiği cevap oldukça yavaş olmaktadır. Sevda hıltını olgunlaştırıp bedenden atmak oldukça fazla güç sarfı gerektirmektedir.

KAYNAKÇA:

Aktiffelsefe Araştırma Grubu


Doğu ve batı felsefelerini ve kültürlerini incelediğimiz felsefe seminerlerimize katılmak isterseniz de buraya tıklayarak ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz. Bu arada seminer konularımızı incelemek için Felsefe Seminerleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız:

gtag('config', 'AW-802439404');