Milattan önce ilk 1000 yılın ortasında tüm dünyada karışık dönemler yaşanmıştır. Her gecenin sonunun sabaha çıkması gibi büyük buhranları da sonlandırmak için kurtarıcılar yetişmiştir tabi. Bu dönemlerde Çinde Konfüçyus, Yunanda Sokrates, Yakın Doğuda ise peygamberler insanların yolunu aydınlatmaya çalışmışlardır. Hindistan da dünyada yaşanan karışıklıklardan nasibini almıştır. Brahmanların hakimiyeti toplumu rahatsız etmeye başlamış, Vedaların ağır dili de insanları fazlasıyla zorlamıştır. Tam bu zamanlarda bir yandan Siddartha Buda olma yolunda ilerlemeye, bir yandan da Jainizm felsefesi gelişmeye başlamıştır.

Buda’nın görüşleri başka yazılarımızda da olduğundan biz bu yazımızda Jainist felsefeyi incelemeye karar verdik.

Tarihi çok gerilere gitse de Jainizm’i bugün dünya nüfusunun yalnızca yüzde 0,06’sı benimsemiştir. Bunun nedeni insana ağır gelen görüşleridir kanaatimizce. Zira Jainizm felsefesine göre her türlü canlının yaşam hakkı vardır ve kişiler en ufak bir böceği bile incitmemelidir. Ancak her türlü canlıya saygı duyan bu felsefe çileciliği de benimsediğinden insanın kendi nefsine işkenceye varan uygulamalar yapmasını doğru bulmaktadır.

Yine bugün bizlerin kabullenmekte zorlanacağı başkaca görüşleri de vardır. Buna göre her canlının yaşam hakkı olduğundan, insanlar soludukları havayı bile süzmelidir. Bunu uygulamada burunlarına bir bez kapatarak yapmışlardır, böylece havadaki canlılar ölmeyecektir. Hayvanların yenilmesinin yanında kök sebze ve meyvelerin de tüketilmesine karşılardır. Çünkü onlara göre, sözgelimi, elmanın yenmesi ağaca zarar vermeyecektir ancak soğanın yenmesi bir bitkinin ölümüne sebep olacaktır.

Jainizm felsefesinde dürüst ve sade bir hayat yaşamak genel prensiptir. Fakat bu prensibe uymak için getirilen ahlak kuralları ağırdır. Karmanın kalıntılarını bertaraf edip kurtuluşa ulaşmak için 5 tane ahlaki davranış pratiği benimsemişlerdir. Bu ahlâkî davranış pratikleri şunlardır:

1.“Denetim”: Zihnî, şifahî ve bedenî aktivitelerin üçlü denetimini sağlamak

2. Beş kat “Dikkatlilik”: Yürürken, iş yaparken, konuşurken ve dinlenirken, yaşayan varlıklara zarar vermemek için beş kat  dikkatli olmak

3. Dasa-dharma-On kat “Dürüstlük”: Sabırlılık, alçak gönüllülük/tevazu, saflık/masumluk, doğruluk/dürüstlük, iradelilik, feragat, gönüllü yoksulluk ve ruhanî itaat.

4. Anupreksas-Oniki zihnî “Tefekkür”: Nesnelerin sürekli olmaması, insanın acizliği, beden ve ruh arasındaki temel farklılıklar, bedenin kirliliği, karmik madde akışının varlığı, böylesi bir akışı durdurabilmenin vasıtaları, karmik maddeyi defetmenin yani karmik maddeden kurtulmanın yolları, aydınlanmanın nadirliği ve hakikat yani Jainler tarafından takdim edilen özellikle Ahimsa gibi öğretilerin gerçekliği üzerinde tefekkür etmek.

5. Yirmiiki “Tecrübe”: Dini hayatın tabiatında varolan açlıktan mahcubiyete kadar sıralanan tecrübe.

Ve Jainistler ahlaki kurallar çerçevesinde 5 yemin belirlemişlerdir. Bunlar ise:

1. Ahimsa-Şiddetsizlik: Hiçbir canlı varlığa zarar vermemek, incitmemek ve öldürmemek. Ne kişisel kavgalarda, ne savaşta, ne de yiyecek veya spor için ne de fenni amaçlarla canlı hayvanların kobay olarak kullanımı suretiyle bilgi geliştirmek için ve ne de bir sineklik ile bir böceği vurarak ezmek suretiyle şahsî bir konfor ve rahatlık sağlamak amacıyla olsun hiçbir canlıyı öldürmemek.

2. Satya-Doğruluk: Yalan söylememek: Hangi sebeple olursa olsun yalan ve yanlış beyanatta bulunmamak.

3. Asteya veya Achavrya-Dürüstlük: Hırsızlık etmemek. Yani sadece meşru yollarla ve kanunlara uygun işler yapmak suretiyle kazanılmış maddî zenginliğe sahip olmak. Kişinin kendisine verilmeyen şeyi almaması, hırsızlık etmemesi, gümrük kaçakçılığı, kalpazanlık (sahte para basmak) ve hatalı ölçü ve tartı aletleri kullanmaktan kaçınması.

4. Brahmacharya-Zina yapmamak: Kişinin sadece kendi eşiyle yetinmesi ve eşlerin birbirine sadık kalması

5. Aparigraha-Az bir mal ile yetinmek: Maddî zenginliğe olan bağlılık ve sevgiden feragat ederek mal-mülk sahibi olmayı en aza indirmek suretiyle mal-mülk edinmede bir sınırlama yapmak.

Aslında genel anlamda bakıldığında yukarıda bahsettiğimiz ahlaki pratikler ve yeminler günlük yaşama uyarlanabilecek kurallardır. Fakat Jainizm tüm bunların fazlasıyla ince bir şekilde uygulanmasını öğrettiğinden, sadece bu kurallarla kalmayıp çok daha ince ve zor kurallara ve yeminlere sahip olduğundan, her ne kadar insanların aydınlanmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde gelmiş olsa da çok da fazla kabul görmemiştir. Yine de sert kurallarına rağmen bugün bir kısım kişilerin inanış biçimi olmaya devam etmektedir.

KAYNNAKÇA:

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/184362

https://tr.wikipedia.org/wiki/Caynizm

Aktiffelsefe Araştırma Grubu


Doğu ve batı felsefelerini ve kültürlerini incelediğimiz felsefe seminerlerimize katılmak isterseniz de buraya tıklayarak ücretsiz kayıt yaptırabilirsiniz. Bu arada seminer konularımızı incelemek için Felsefe Seminerleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılarımız:

gtag('config', 'AW-802439404');